Ancak HDL yüksekliği her zaman iyi değildir. Zira hangi tür olursa olsun kanda aşırı partikül yoğunluğu sağlık için zararlıdır. Bu olumsuzluk, hayırlı (HDL) veya lanetli (LDL) denilen partiküller üzerindeki kolesterol molekülleri için de geçerli bir durumdur. Kandaki her türlü partikül birikiminin (LDL, HDL, VLDL vs) ya lipoprotein metabolizmasındaki bir aksaklık, bir hata, bir olumsuzluk sebebiyle meydana geldiği bilinmelidir. Bu bakımdan HDL-kolesterol yüksekliği ya da total kolesterolün, üretimle (Anabolizma) bir bağlantısı bulunmamaktadır.

HDL Kolesterol, ülkemiz insanı kanında genel olarak düşük çıkmaktadır. Normal Değeri 40 mg/dl olması gerekir ve kanda 60 mg/dl'den fazla bulunması yüksek kabul edilir. Ancak cinsiyete bağlı olarak farklı seviyeler bulunmaktadır. Bu değerin kadınlarda 50 mg/dl, erkeklerde ise 40 mg/dl'den az olması halinde HDL-K düşüklüğünden bahsedilmektedir. Kandaki çoğu partikül tipinde (HDL, LDL, VLDL, Şilomikron) ortaya çıkan birikimler, söz konusu partikül içeriğindeki lipitlerde nisbi olarak yükseklik gösterecek ve partikülün içerdiği lipitler de kanda yüksek oranda bulunacaktır. VLDL çok Düşük Yoğunluklu Lipoproteinler (Very Low Density Lipoproteins) olup, plazma lipoproteinleri alt grubudur. Şilomikron ise ince bağırsak emici hücrelerince oluşturulan 75-1200 nm çaplı lipoproteinlerdir. Birçok hekim sayılan plazma partiküllerinin yükselişini önemserken, tek parametrede kanda iyi kolesterolün fazla (70 mg/dl üstü) yükselmiş olmasının büyük bir risk taşıdığını görmezden gelebilir. Ancak bu durum yıllar önce birçok araştırmacı tarafından çok kez açıklanmıştır ama buna rağmen özellikle kardiyoloji uzmanları tarafından pek önemsenmemektedir. Oysaki yüksek HDL kolesterol düzeyi de kalp damarlarının daralmasına ve kalp krizine neden olabilmektedir.

Kanda 65-70 mg/dl üstü miktarında ölçülen aşırı iyi kolesterol yükseklikleri, lipitleri taşıyan partikül metabolizmalarında bazı genetik hataları gösterebilmektedir. Bu durum hatalı olarak çoğu Uzman hekim tarafından önemsenmemektedir. Ancak HDL kolesterol aşırı düzeyde yükselmişse, HDL partikül metabolizmasında mutlaka ters giden bir şeyler var demektir. Yüksek HDL düzeyinin tanısal anlamı ve yüksek HDL verilerinin HDL metabolizmasındaki aksaklığın belirtisi olabileceğini unutulmamalıdır. HDL yüksekliği genetik nedenlerle de olabilir, ancak HDL yüksekliğinin gerekçesi her ne olursa olsun, kanda aşırı HDL partikülleri bulunması ve HDL kolesterol değerinin kaç olduğu çok önemlidir. Vücudumuz birçok sistemi bulunan bir organizmadır ve bir sisteme ait metabolizma, bazı nedenlerle bozulduğunda, vücuttaki diğer sistemlerin de bir nevi domino etkisiyle zarar görüyor olması kaçınılmazdır.

Özetle, lipoprotein sistemi akışında HDL metabolizması bir şekilde bozulmuş ve HDL partikülleri kandan uzaklaştırılamıyorsa, bunun yaratacağı etkiler sadece kalp damar hastalıklarıyla sınırlı kalmamaktadır. Kandaki her türlü biyokimyasalın yüksek oranı, bir metabolizma bozukluğunun göstergesi sayılır. HDL kolesterolde görülen aşırı yükseklik, HDL partikül metabolizmasının bozulduğu göstermektedir. Bu durumda HDL kolesterol partikülleri sürekli çok iyi olarak tanımlansalar dahi, kanda kolesteril ester transfer proteini (CETP) eksik olduğundan, HDL partiküllerinin kandan uzaklaştırılamıyor olduğu anlaşılır. Sonuç olarak iyi bilinen HDL partikülleri sürekli kanda birikir ve HDL kolesterol (İyi kolesterol) düzeyi çok yüksek çıkar. Kanda partikül birikimleri engellenirse lipit metabolizması yeniden işler ve HDL kolesterol yüksekliği ortadan kalkar.

24 Yorum Yapılmış "Hdl Kolesterol Yüksekliği"