Kolesterol problemi denilince insanların aklına genellikle LDL yani kötü kolesterol yüksekliği gelmektedir. Halbuki, yalnızca LDL kolesterolü düşürmek yeterli olmamaktadır. HDL yani iyi kolesterolün de düşük olmaması gerekmektedir. Çünkü, LDL kolesterolün oluşturduğu olumsuz etkileri HDL kolesterol ortadan kaldırmaktadır. HDL kolesterolün görevi, vücuttaki fazla kolesterolü karaciğere taşımaktır; buradan da fazla kolesterolün safra yardımıyla vücuttan atılması sağlanır. HDL kolesterol, vücuttaki fazla kolesterolü toplayıp karaciğere dönerken, damarlarda LDL kolesterol nedeniyle biriken kolesterol partiküllerini de temizler. Bu nedenle, HDL kolesterol düşüklüğü, LDL kolesterol yüksekliği kadar tehlikeli bir durumdur.

HDL kolesterol düşüklüğü genellikle genetik bazlıdır. Özellikle insülin direnci olanlarda, ailesinde diyabet hastalığı bulunanlarda, aşırı kilolu bireylerde, özellikle göbek bölgesi yağlı olanlarda, ürik asidi yüksek olanlarda, tansiyonu yüksek olanlarda ve en önemlisi trigliserit değerleri çok yüksek olanlarda HDL kolesterol düşüklüğü görülür. Ayrıca, hareketsizlik, sigara ve alkol tüketimi, yanlış beslenme ve stres gibi durumlar da HDL kolesterolün düşmesine sebep olabilir.

HDL kolesterol, kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir. HDL kolesterolün kadınlarda 50-55 mg/dL, erkeklerde ise 45-50 mg/dL'nin altında olmaması gerekmektedir. Kadınlarda bu değer 40 mg/dL'nin, erkeklerde ise 30 mg/dL'nin altındaki değerlerde vücut risk altındadır. Bu durumlarda, HDL kolesterolü yükseltmek için çaba göstermek gerekir. HDL kolesterolü bu değerlerde yükseltmek, gelecekte bir inme veya kalp krizinin önüne geçmek anlamına gelmektedir.

Ek olarak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, özellikle doymamış yağlar tüketmek ve lifli gıdalar almak, HDL kolesterol seviyelerini olumlu yönde etkileyebilir. Stresten uzak durmak ve düzenli uyku düzenine sahip olmak da genel kolesterol dengesi için önemlidir.